Prijevod od "ako želiš" na Turski


Kako koristiti "ako želiš" u rečenici:

Ako želiš ovaj novac, reci mi: "Ja nisam dovoljno muško".
Bu parayı istiyorsan bana şunu söyleyeceksin: "Ben adam değilim."
Ako želiš doći do Orlova gnijezda, moraš proći kroz Krvave dveri.
Eyrie'ye gitmek istiyorsan Kanlı Kapı'dan geçmek zorundasın.
Samo trepni, ako želiš da to učinim.
Bunu yapmamı istiyorsan tek yapman gereken göz kırpmak.
"Uspni se mojim žbicama ako želiš ali ne žali se kada budeš poslan natrag u dubine."
"Bana tutunup yüksel istersen... "ama derinliklerime düşerken de şikayet etme.
Ako želiš pričati o bilu čemu, znaš da sam ti ja na raspolaganju.
Herhangi bir konuda konuşmak istersen yanındayım, biliyorsun.
Ako želiš da je zaštitiš, morat ćeš otići dalje nego što je bilo koji ratnik tvoje hrabrosti ikada se usudio.
Onu güvende tutmak istiyorsan, senin gibi ünlü bir savaşçının daha önce cüret ettiğinden çok daha ileri gitmen gerekecek.
Johnsonova, vidi, ako želiš da se viđamo... moraš se prijaviti na listu, kao i svaka druga žena.
Johnson, bak, öncelikle, benimle çıkmak istiyorsan senin de her kadın gibi sıranı beklemen gerekiyor, tamam mı?
Ako želiš da odem, otići ću.
Bak, Pacey, eğer ayrılmamı istersen giderim.
Ako želiš ući u njenu sobu, sada bi bilo vrijeme.
Eğer odasına girmek istiyorsan, şimdi zamanı geldi.
Ako želiš obiteljsko stablo, idi u vrtni centar.
Bir aile ağacı istiyorsan, bir seraya gitmelisin.
Ako želiš da nađeš vodu, moraš prvo naći blato.
Eğer su bulmak istiyorsan, ilk önce Toprak'ı bulmalısın.
Moraš stajati na strani napretka ako želiš biti dio povijesti.
Adının tarihe geçmesini istiyorsan gelişmenin tarafında yer almalısın.
Ako želiš da odem, samo reci.
Eğer evinden gitmemi istiyorsan söylemen yeter.
Ako želiš stvoriti nešto što razumije ljudsko ponašanje, mora biti pametno barem kao i čovjek.
Eğer insan davranışını anlayan bir şey yapmak istiyorsan onun en azından bir insan kadar zeki olması gerekir.
Ako želiš da živiš uradi ono što ti kažem.
Görevin tamamlandığını görme zamanı. Ardından seninle ilgileneceğim, söz veriyorum.
Ja nisam pandur, Fermine, ali ako želiš moju pomoć, moraš mi reći što je ostavio u tvom taksiju.
Polis değilim, Fermin, Yardım etmemi istiyorsan takside ne bıraktığını söylemelisin.
Ako želiš razgovarati o tome, predlažem da odemo na sigurnije mjesto.
O yüzden bu konuyu hâlâ konuşmak istiyorsan güvenli bir yere gitmemizi öneririm.
Moramo sad pomoći jedan drugome, ako želiš cure trebaju mi stalno biti dostupne.
Yani, şimdi gerçekten birbirimize yardımcı olabiliriz. Siz kızları istiyorsunuz... Benim de onlara sürekli erişmem gerekiyor.
Ako želiš, nazovi to instinktom umjesto čitanja podataka.
İstersen bunu, verilere göre değil de içgüdüye göre verilmiş bir karar olarak düşünebilirsin.
Čak i sladoled za doručak ako želiš.
Kahvaltı için dondurma bile, eğer istersen.
Ako želiš spriječiti Fizzle Bombera 084502OŽUJ 1970 nećeš dobiti drugu priliku.
Fiyasko Bombacısı'nı durdurmak istiyorsan bir başka şansın daha olmayacak.
Ako želiš preživjeti, pobrini se da i mi preživimo.
Hayatta kalmak istiyorsan bizim hayatta kalmamızı sağla. Hadi gidelim!
Svježe kamenice su najbolje ako želiš da ti se ukruti.
Ereksiyon için taze istiridyeden iyisi yoktur.
Možeš uništiti svoj život ako želiš, ali nećeš uništiti naš.
İstiyorsan kendi hayatını mahvedebilirsin ama bizimkine dokunamazsın.
Ako želiš spasiti Raven, sve što moraš učiniti je uzeti ključ.
Raven'ı kurtarmak istiyorsan anahtarı yutman yeterli.
Ako želiš promijeniti stvari, možda bi trebala pokušati iznutra.
Bir şeyleri değiştirmek istiyorsan belki de içeriden denemelisin.
Između ostaloga, ako želiš pokazati kako si bogat, kako si moćan, uvijek je bolje imati original nego krivotvorinu, jer uvijek će biti manje originala nego krivotvorina.
Diğer nedenler arasında; eğer ne kadar zengin, ne kadar güçlü olduğunuzu göstermek istiyorsanız, daima orijinal bir şeye sahip olmak taklidine sahip olmaktan iyidir çünkü orijinaller taklitlerden daima daha az sayıda olacaktır.
"Ubij me odmah, ako želiš", rekao je, "ali neću upropastiti budućnost svoje kćeri zbog vaših starih i zaostalih ideja."
"Eğer istiyorsanız beni şimdi öldürün, " dedi "ama kızımın geleceğini mahvedemem sizin eskimiş geri kafalı düşünceleriniz yüzünden."
Pa ako želiš da knjiga bude bolja, izvoli se pojaviti i napraviti svoj dio posla.
Eğer kitabın iyi olmasını istiyorsan, ortaya çıkıp üzerine düşeni yapmalısın.
A za nas to znači, da ako želiš znati koliko je sati, moraš nositi nešto što će ti to pokazati.
Bizler zamanı öğrenmek için zamanı bize söyleyecek bir alete ihtiyaç duyuyoruz.
1.2097280025482s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?